Fakir Fukaranın Teki N'aptı da Starbucks’ı 120 TRİLYON DOLAR’lık bir Marka Hâline Getirdi?

Yaklaşık 100 yıl önce çok azımız latte’nin espresso’nun ne olduğunu biliyordu, ta ki fakir Seattle’lı bir perakendeci bize Starbucks’ı tanıtana kadar.

1962 yılında Gordon Bowker adlı bir genç San Francisco Üniversitesinde eğitim görüyordu ve yazını Avrupa da küçük bir tur yaparak geçirmeye karar verdi. Roma’da oturduğu bir kafede kapuçino sipariş etti ve ilk yudumunu içtiği andan itibaren hayatı tamamıyla değişti. Memleketinde içtiği yapay, tatsız kahveye hiç benzemeyen bu ağız sulandıran kahve her şeyin başlamasına sebep oldu.

Eve döndüğünde okulu bırakıp iki arkadaşıyla anlaşarak -Zev Siegl ve Jerry Baldwin - bir dükkan açmaya karar verdiler ve önlerindeki birkaç seneyi kahve hakkında bilgi öğrenerek Hollandalı bir kahve markası olan Peet’s Coffe de çalışarak, eğitim görerek geçirdiler. Kahve Amerika da genel olarak yapılanın aksine daha çok kavrularak Avrupai bir biçimde yapılıyordu.  Ayrıca Alfred Peet; markanın sahibinin oğlu, arkadaşlarına bir yandan pazarlama yapmayı da öğretiyordu.

Tam olarak bunların gerçekleştiği sene Howard Schutz adlı bir genç liseden mezun oldu ve Michigan Üniversitesinde eğitim görmeye başladı. Ailesinde üniversiteye giden ilk kişi olan Howard, üniversiteye girmesi için gerekli olan bursunu atletik becerilerinden dolayı kazanmıştı ve maalesef ki ilk dönem yaralandığı için bursunu kaybetti. Okula devam edebilmek için geceleri barmenlik yapıyordu ve bazen kanını bile sattığı oluyordu. Mezun olduktan sonra Xerox’da çalışmaya başladı fakat bu ona yetersiz geldiği için adı Hammer’s Class olan, mutfak malzemeleri satan bir firmaya geçti. Yılık 75 bin dolar kazanmasının haricinde, şirket arabasına ve limitsiz tatil fırsatına sahipti. Fakat yine de bir şeyler yeterli gelmiyordu. 

Bir gün Starbucks’ın kahvelerine denk geldi ve lezzetinden çok etkilendi. Ardından arkadaşı Jerry’e ulaşıp işe dahil olmak istediğini söyledi. Ancak bu durumun içine San Francisco’daki gizli partnerleri de dahil oldu. Başta Howard’ı işe almayı reddettiler fakat Howard  “hayır” cevabını almayacağını ısrarla dile getirerek, ne yaptı ne etti Jerry’i dize getirdi.

1983 yılında Howard 1 yıldır Starbucks için pazarlama yapmaktaydı ve Milan’a, uluslararası ev eşyaları fuarına gönderilmişti. Orada gezdiği kafelerde kahvenin yapılışını dikkatlice izleyip Amerika’ya getirmeyi kafaya koydu. O yıllarda Starbucks kahveyi sıvı şekilde satmak yerine çekirdekleriyle satıyordu. Ve bu Howard’a göre yetersiz bir girişimdi.

Seattle’a geri döndüğünde Howard, marka sahiplerine fikrini paylaştı fakat hepsi abarttığını dile getirdi. Bu reaksiyonun sebeplerinden biri de Pete’s Coffe’i satın almalarıydı.

Üç arkadaşın Howard’ı oyaladığı bu dönemde Howard, bir basketbol klubüne katıldı ve orada Scott Greenburg adlı bir avukatla arkadaş oldu. Scott ile dost olduktan sonra ona fikirlerinden bahsetti ve Scott’ın katılmasıyla birlikte Howard, Starbucks’ı bırakarak Scott ile birlikte adını IL GIORNALE ( İtalyanca ‘gazete’ demek) koydukları bir kafe açtı.

Bir süre sonra Starbucks, IL GIORNALE’ye yatırım yaptı ve işleri biraz daha büyüttüler fakat Howard’ın gözü yükseklerdeydi. Her saniyesini yatırımcı bulmaya çabalayarak geçiriyordu fakat o zamanda yatırım konusundaki rakibi Nike onu geçiyordu. Howard durmayıp Seattle’ın büyük adamlarını ikna etmeyi başararak 750 bin dolarlık bir yatırım elde etti; lakin her şey istediği yönde ilerlemedi, bir gün neredeyse her şeyini kaybedeceği bir noktaya geldi ve daha fazla paraya ihtiyacı vardı. Okuldan tanıdığı arkadaşı olan Bill Gates’den onunla görüşmeleri gelmesini istedi, beraber bu işe baş koydular. Bir görüşmenin ardından Howard ağlarken Bill ona her şeyin güzel olacağını söyledi ve 2 gün sonra telefonu çaldı. Yatırımcılar buldu. Ve resmi olarak Starbucks’ı satın alarak 1987 yılında şu an da kiminin fare leşi satıyor bunlar dediği Starbucks’ı elde etti.