Fransa da Patronunuzu Kaçırıp Rehin Alabilme Hakkına Sahipsiniz! ( Trigger Warning: Adalet)

Bugün;Türkiye de, kaç kişi aldığı maaştan, ödediği faturadan veya çalışma şartlarından memnun dürüstçe bilemiyorum. Gerçi artık “dürüstlüğü” de bilemiyoruz ancak bugünün konusu bu değil.

Normal şartlarda vatandaşlar iş koşullarından hoşnut olmadığı durumlarda hayıflanıp haklarını arama hakkına sahipler, Fransa da olduğu gibi.

Patronunuzu kaçırıp şartlarınız doğrultusunda rehin alabilirsiniz!

Ancak Türkiye de değil, bunu unutmayalım; Fransa da. Türkiye de böyle legal bir hakkınız olduğunu hiç zannetmiyorum, hatta patronunuza veyahut herhangi bir hoşnutsuzluğa dahi legal olarak karşı gelme hakkınız olduğunu zannetmiyorum. Zaten farkındaysanız ikinci paragrafta “ normal şartlarda” tamlamasını kullandım çünkü hiçbirimiz şu anda, normal şartlarda yaşamıyoruz. Bunun adı normal şart olmamalı.

Patronunuzu kaçırma muhabbetine İngilizce de “Bossnapping” deniyor. Patron yani “Boss” kelimesi ile “Kaçırmak” yani “Kidnapping” kelimelerinin birleşiminden oluşuyor.

Haksız maaş kesintilerinde legal olmayan saatlerce çalıştırılma gibi durumlarda “bossnapping” yapabiliyorsunuz. Bu zaten insani olmayan bir duruma artık insani olmayan bir şekilde son çare olarak görülen bir tepki biçimi olarak kabul ediliyor. Odasında bekleyen patronunuz polislerin gelmesi doğrultusunda veyahut istekleriniz adilce incelenip kabul edildiği takdirde serbest bırakılıyor.

“Bossnapping” bir çeşit işçi protestosu diye de geçmektedir.

2014 yılında Goodyear adlı bir Fransız şirketi 1.173 kişinin çalıştığı fabrikalarını aniden kapatma kararı alınca işçiler patronlarını kaçırmışlardı!

2009 yılında Amerikan şirketi Caterpillar’ın dört yönetici 24 saat boyunca rehin tutulmuştu!

Bunlara benzer birçok örnek ciddi mana da hayata geçirilmiş. Bazı işçiler çok abarttıkları neticesiyle cezalandırılmış fakat şöyle de bir durum var ki insanlar haklarını arama cesaretini ve iznini en azından kendilerinde görebilmişler. Yazılı kanunun dışında da ülkenin atmosferinin buna anlayışlı olması sonuçta çok önemli, değil mi?