Yamyamlık, Kannibalizm Nedir? İnsanın, İnsan YEMESİNİN tarihini biliyor musunuz?

Jimmy Fallon’ın programına çıkan Pete Davidson ve John Mulaney’nin doğru mu yanlış mı gibisinden oyun oynadıkları bölümü izlerken John Mulaney komşusunun “cannibalism”den hapse girdiğini söylemişti. Ben de kendi kendime sordum, nedir bu “cannibalism” ? meğersem yamyam demekmiş. Sonra aklımı birkaç soru daha sarmaya başladı.

Yamyam Nedir ki?

Canlının kendi türünü yeme alışkanlığıdır, insanların aklı olduğu için spesifik olarak onlara yamyam demek diğer canlıların sadece iç güdüsel davranışlarla yaptıklarına kıyasla daha doğrudur.

Kısaca Nedir Bunun Tarihi?  İnsanlar Nasıl Birbirini Yemeye Başlamış?

“Cannibalism” yani kannibalizm kelimesi aslında Columbus etkisiyle ortaya çıkmıştır hatta kendisi bile koydu diyebiliriz.

Columbus Amerika’ya ilk geldiğinde İspanya Prensesi İsabella’ya neler olduğuyla ilgili haber yolladığında, yerlilerin ne kadar candan olduklarına değinmekten de ziyade adı carib olan ve mahkumlarını yiyen bir grup insanın da yaşadığını değinmeden edememiş. Bunu duyan prenses de insan yiyen insanların cezalandırılması konusunda sıkı kararlar vermiş.

Columbus istediği kadar altın çıkaramadığı bir köyü ayağa kaldırınca ona karşı gelen yerlileri, “Caribe” koyduğu bir adla insan yemekle suçlayarak cezalandırmış. Amerika’dan yola çıkarken “Caribe” şeklinde bildiğimiz kelime de en sonunda “cannibal”a dönüşmüş.

Aslında birkaç farklı şekilde tarih sahnesinde rol almış kannibalizm.

Avrupa da insanlar “sağlık” için Mısır’dan getirdikleri mumyaların bedenlerini kür yapıp vücutlarına sürerken bazen de içeceğe çevirip içermiş. Tabi bundan ticari faydalanacak olanlar da çıkmış, 15. Yüzyılda sahte mumyacılık işleri bile başlamış. Hatta işler o kadar rayından çıkmış ki, insanları beyni sulandırılmış, kanı kurutulmuş ve spesifik olarak bazı organlarından ilaçlar yapılmaya başlanmış.

Buna benzer şekilde yaklaşık 2.000 yıl önce Çin de, evlatlar hasta anne ve babalarına ağırlıklı olarak bacaktan bir parça, en az ihtimalle bir parmak vererek vücutlarından bir parça bağışlıyorlarmış.

Tabi keyfi boyutları da olmuş…

İnsanlar Avrupa’da bir süre sonra iyice cozutup insan etini normal bir besin haline getirerek tüketmeye de başlamış. Şükürler olsun ki böyle şeyler çok azınlığa indi….

Bir de Yeni Gine’de ki kannibalizm var

Burada da insanlar öldükten sonra kannibalizm cenazeleri düzenlenir insanlar yenilirmiş.  Törenler düzenlenir bu yamlamlık sürermiş. Günümüzde de buna benzer şeyleri çok yapıyoruz, tabi keyfimizden yemiyoruz ancak durum sağlık olunca organlarımızı bağışlayabiliyoruz. İşin bambaşka bir yolu da olsa aynı kapıya çıkıyor. Kimisine karaciğerimizden bağış yapıyoruz, kimisine kan veriyoruz…

Pek de bir şey değişmemiş aslında sadece şekil değiştiriyoruz.