Toplumun Aynası : Tiyatro!

Toplumun Aynası : Tiyatro!

Tiyatro, toplumu yansıtan bir ayna olmuş, Euripides’in “Electra”sı, Aristophanes’inLysistrata” ve “Kurbağalar”ından bu yana kendini sürekli geliştirmiş; insana, insanı, insanla anlatmayı öğretmiştir.

Başta müzik gibi dini başlıklar altında yapılan bu sanat, daha sonra komedi ve trajedi olarak ikiye ayrılmış ve toplumu bir yandan gülmekten çatlatırken diğer yandan da sular seller gibi ağlatmıştır. Bizlere, insanı nasıl insan olarak görmemiz gerektiğini öğreten sanatçılar bırakmıştır. İnsani duyguları olmayan mahlukatlara, hissetmeyi normal karşılatabilecek güç bulundurmuştur ellerinde.

Geç Victoria Döneminin ünlü oyun yazarlarından Oscar Wilde şöyle demiş: “Tiyatroyu tüm sanat biçimleri arasında en yüce olarak kabul ederim çünkü o insanoğlunun, neyin insani olduğu duygusunu bir başka kişi ile dolaysız olarak paylaşabileceği yoldur.”

İnsanı olmayı mı paylaşır yoksa insan gibi davranmayı mı bilemiyorum fakat, artık bundan emin olamayacağımızı da belirtmek isterim. Her ne kadar ülkemizde var olan bütün sanatsal çalışmalar yok edilmese de henüz. Artık Devlet Tiyatrolarını göremeyeceğimizi belirtmek isterim. Belki yeni bir yasa çıkar veya bambaşka bir şey olur ancak bir süre devlet tiyatroları olmadan yolumuza devam etmemiz gerekecek.

Onca tiyatrocu ağızları açık, elleri yukarı bakarak dua ediyor olabilir belki de, onlarca yaşlı çift gittikleri ilk oyunu anımsıyor olabilir, ancak en vahşete düşüren şey ise bu iki türlü acıdan da haberdar olamayacak çocuklar var olacak bir süre. Tiyatronun önünden geçtiğinde, gördüğü posterin ne olduğunu sormayacak, insanı insanla tanıyamayacak çocuklar.

Belki bütün tiyatro faaliyetleri yok edilmedi biliyorum ancak, yine de milletimizin damarlarının kopacağını hissediyor gibiyim.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ