Stranger Things 4. Sezon En karanlık Sezon Mu Olacak? Birazcık Daha Psikolojimiz Bozulsun Nolacak ki!

Stranger Things 4. Sezon En karanlık Sezon Mu Olacak? Birazcık Daha Psikolojimiz Bozulsun Nolacak ki!

Yaklaşık iki hafta önce izlediğim “Free Guy” filminin ardından Joe Keery’i beğenmemden dolayı başladığım Stranger Things serüvenimin sonuna geldim. Bir, bir buçuk haftada 3 sezonu bitirdim ve an itibariyle Joyce gibi hissediyorum. “Oğlum nerede?” yerine “4. Sezon nerede?” diyerek bağırmak istiyorum. Normalde bilim kurgu filmlerini/dizilerini sevmem ancak Stranger Things o kadar akıcı devam etti ki kendimi izlemekten alıkoyamadım.

Düşüncelerimi sizlere sezon sezon aktaracağım ve en sonunda da genel olarak favori sezonumdan bahsedeceğim. Öncelikle birinci sezon bence en merak uyandırıcı sezondu. Çünkü hepimiz yeni başladığımız için ve canavardan haberdar olmadığımız için önümüze çıkan her şeyden kuşku duyuyorduk ve eleven daha çok küçük olduğu için + koskoca dünyada yapayalnız olduğu için her şey daha çok tereddüt ediciydi. 

İkinci sezon, bu sezonda Max ve Billy karakterleri sahneye girdi ve oğlanların Max sayesinde cidden büyüdüklerini hissedebildik. Ancak bu sezonda ilk sezon kadar meraklı değildim çünkü bir canavar olduğunu ve bunun bulunmasını gerektiğini artık biliyorduk. Bir yandan da yeni karakterlerin gelmesiyle onlar hakkında bilgi edinme ihtiyacı duyduk ki bu eksiği Max ve Billy ile sağladıklarını düşünüyorum. Aynı zamanda Max’in başta çok da gerekli olmadığını düşünüyordum ancak vakit geçtikçe Eleven’ın gruptaki tek kız olmasının onun için zor olacağını fark ettim. Belki de bunu düşünerek bu karakterleri yazmışlardır.

Üçüncü sezon, üçüncü sezon buram buram 80’ler kokuyordu. Hangi dönemde olduklarını kıyafetlerle, kamera renkleriyle anlayabildik ve sezon finalinde Dustin’in bir anda şarkı söylemesiyle dönemin filmlerine/dizilerine ufak çaplı göndermeler yapıldığını hissedebildik.

Bu sezonun başında Nancy’nin iş dünyasında zorlanmasını ve 80’lerin iş dünyasındaki kadınlara karşı olan tutumunu gördük, Nancy dizi boyunca kendini kanıtlamaya çalıştı fakat bu konuyla ilgili sayfayı kapatamadılar bence. En sonunda Nancy’nin yayınladığı bir makaleyi görmek isterdim. Nancy’den bahsettiğimize göre biraz da Jonathan’dan bahsetmemiz lazım. Jonathan bu sezon boş beleş bir karakterdi. Tek yaptığı şey Nancy’nin etrafında dolaşmaktı. Geçtiğimiz sezonlar bu hareketleri Nancy yapmıştı, belki de içten içe adalet sağlamak için bilerek böyle yazmışlardır(?).

Her geçen gün Steve karakteriyle daha da çok dalga geçiyorlar sanki, her sezon dayak yiyor ve çocuk bakıyor. Bir şekilde mutsuz oluyor ve çırpınıyor. Umarım dördüncü sezonda onun da sevgilisi olur veya hayatında başka iyi şeyler olur artık!

Üçüncü sezon da spesifik olarak en son değinmek istediğim kişi: Erica. Erica bu sezonun en güzel detaylarından biriydi. Bulunduğu neredeyse tüm sahnelerde insanı güldürmeyi başarabildi. Mimiklerinden sesinin tonuna kadar her şey harikaydı. Umarım ileriki sezonlarda da olur.

Ve son olarak favori sezonumun 3. Sezon olduğunu söylemek istiyorum. İzleyenlerin çoğunun en sevmediği sezon sanırım ancak final bölümü bile her şeyiyle o kadar tatmin ediciydi ki, bayıldım. Ve bu sezon Millie Bobby Brown’ın özellikle ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu görmüş olduk. O yaşta bu kadar yetenek, cidden inanılmaz. Özellikle sauna sahnesindeki bakışları; çığlıkları, her şeyiyle hayran oldum. Acaba 4. Sezon nasıl olacak?

 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ