Kraliyet Ailesi Nasıl Hâlâ Daha Bu Kadar Zengin Olabiliyor ?!

Annesi Prenses Diana olan, Britanya tahtının altıncı sıradaki varisi Prens Harry ile Meghan Markle (Prens Harry’nin eşi ve aynı zamanda kendisi bir oyuncuydu) kraliyet ailesinden ayrıldıktan sonra birçoğumuzun aklına bir soru takıldığını düşünüyorum. Milyon dolarlık evleri aldıran bu para nereden geliyor? Tabi çoğumuz için cevap e bir zahmet para olsun onca kolonize edilen memleketten ve mirastan sonra diyor olabilirsiniz. Tamam tamam, haklısınız ancak (!) bu delice miktardaki gizemli para sadece mirastan gelmiyor.

              Gelir kaynağı olan etmenlerden biri, kraliyet emlakçılığı. Buna örnek olarak verebileceğimiz yerler:

 Balmoral Kalesi, kraliçenin yazlarını geçirdiği yer. Bu kale kraliçenin bireysel mülkü, yani tahttan vazgeçse bile yine de onun olurdu.

Balmoral Kalesi’ni 1800’lü yıllarda kraliçe Victoria almıştı ve bu mülkleri direkt aileye miras olarak bıraktı.

Savoy Şapeli :

Ve başka bir örnek de Windsor kalesi, bu gördüğünüz kale Londra’nın merkezinden uzakta, şehrin dışarısında kalan ve kraliçenin dünya liderlerini ağırladığı bir yer.

Bireysel kazançlarına yardımcı olan bir diğer şey ise dükalıklar, kraliyet ailesinin atalarından kalan bu mülkler ta 14. yüzyıla dayanıyor ve kraliçeye kişisel bir gelir sağlıyor. Bu bahsettiğim portföye, tarihi yerler ve Britanya’nın içindeki boş arazilerde dahil, fakat en çok kâr getiren mülkleri Londra’nın merkezindeki gayrimenkuller ( Savoy şapeli de dahil olmak üzere) oluşturuyor.

           Dükalıklardan ilki Cornwall dükalığı, 130.000 metrekare dönümlük bir arazi içerisinde kalıyor ve içerisinde; kaleler, yazlık evler ve Londra’daki bir kriket stadyumu bulunuyor. 

( Cornwall dükalığına bağlı lokasyonlar)

Son 60 yılda dükalıklar kraliyet ailesi için çok büyük bir gelir kaynağı oldu. Teker teker 20 milyon pounda yakın para getirdiler.

Bu geliri sağlayan Cornwall dükalığının bır kısmı Prens Charles’a ve ona gelen paranın 5 milyonu da  Prens William ve Harry’e gitmekte.

            Bir diğer dükalık olan Lancester dükalığından gelen para da komple kraliçeye gidiyor, fakat bu gelir kraliçenin sadece konumundan dolayı sağlanıyor; kişisel bir gelir değil. Demem o ki tacı bıraktığı anda yaklaşık 30 milyon poundlık parayı da bırakmış olacak.

(Lancester dükalığına bağlı lokasyonlar) 

Kraliyet ailesinin en zengin üyesi olan kraliçenin net geliri 480 milyon pound, anlattıklarıma kıyasla çok yüksek mecrada bir para, çünkü parayı getiren başka bir kaynak daha var ve o da kraliyet mülkleri. Yani Buckingham sarayı, Londra kulesi gibi yapılar ve Britanya etrafındaki küçük adalar.

( Buckingham Sarayı)

Kraliyet mülkleriyle birlikte gelir trilyonlara ulaşıyor fakat hepsi direkt Kraliçeye gitmiyor. Bunun nedeni de aslında yüzyıllar önce başta bulunan Alman krallara dayanıyor. Royal Legacy’nin yazarı David McClure durumu kısaca şöyle özetliyor “ 18. yüzyılda;  uzun bir listede oluşan George’lar -1’den 4’e kadar uzanıyorlardı- çok fazla harcama yaptılar ve araları parayla pek iyi değildi. Ardından 3. George bu duruma son verme kararı aldı ve kısaca işte ‘Ben yıkıldım; bittim, basbaya fakirim. Size tüm taç topraklarımı veririm sizde bana karşılığında bir miktar para vereceksiniz.’ şeklinde siyasi ilişkide bulunduğu ülkelerden bir istekte bulundu. Yani taç topraklarını vergiye bağladı, bu bağlanan para da kraliçenin özel ihtiyaçları ve saray harcamalarına ayrıldı.

 Ve son olarak bu üçüncü gelirini adını sovereign grant yani egemen hibe koydular. 2018- 2019 yılları arasında vergiden gelen para yaklaşık 80 milyon poundu buldu.

 Fakat yine de monarşiye gelen vergi parası çok kontrollüydü, buna kanıt olarak 1992 gerçekleşen Windsor Kalesinde çıkan yangını gösterebiliriz. Kalenin böyle durumlara karşı sigortası olmaması ve kendi bankalarından parayı kullanamamaları sebebiyle çıkan hasar vatandaşın verdiği vergi ile kapatıldı.

 ( 1992’deki Windsor Kalesi yangını)

Her ne kadar İngiltere vatandaşları bu durumdan hoşlanmasa da kraliyet ailesinin şatafatına ve getirdiği turist, yarattığı skandallardan dolayı onlara bayıldıkları için yaşanılan bu durum çok da can yakmıyor olmalı.