“Parasite” Filmindeki Gizli Semboller ve Motifleri Fark Ettiniz Mi Kapitalizm vs. İnsanoğlu!

“Parasite” Filmindeki Gizli Semboller ve Motifleri Fark Ettiniz Mi Kapitalizm vs. İnsanoğlu!

Oscar’ın ilk yabancı dille “best picture” kategorisini kazanan; Martin Scorsese ve Quentin Tarantino gibi usta yönetmenlerin de onunla birlikte aday olduğu “yılın en iyi yönetmeni” kategorisini kazanan yönetmenin filmi olan Parasite’ı iki sene sonra ancak izleyebildim. Ve kendimden utanıyorum. Bu filmi sinema da izleme şansım varken evde izlemeyi seçtim ve bu utanç verici bir durum. Yine de izledim diyelim en azından.

Parasite” 2020 Oscar ödüllerinde adaylıklarının neredeyse hepsini kazanarak, bunu Amerikan yapımı olmayarak ve yabancı dille yapılmış bir film olarak başardı. Senenin açık ara en iyi filmiydi. Birçok sembol ve motif bulunduran bu detay dolu filme güzelce bir açıklama getirmeye çalışalım.

Öncelikle sembol ve motif kelimelerinin anlamını algılamak gerekiyor.

Sembol Nedir?

Daha genel bir durumu temsil eden bir kişi, nesne, olay vb.

Motif Nedir?

Bir edebiyat eserinde veya bir müzik eserinde tekrarlanan ve geliştirilen bir konu, bir fikir veya bir ifade.

Filmin başında verilen şu dağ manzarasına benzeyen taşı hatırlıyor musunuz?

Ki-woo’nun varlıklı arkadaşı Min tarafından aileye armağan edilen, varlık-başarı vb. gibi ekonomik güç getiren/sağlayan manalara sahip olan bu taş filmin başından itibaren Ki-Woo’nun takıntısı haline geliyor. Başta ne olduğunu anlayamadığı o taşa o kadar çok anlam yüklüyor ki sel olduktan sonra koşarak evlerinden çıkarttığı tek şey o taş oluyor. Gece spor salonunda yatarken de sarıldığı şey o taş oluyor. Filmin sonunda eski hizmetçi ve eşini sığınakta basmaya giderken de taşla beraber iniyor. Taş, Ki-Woo’nun başarıya ve paraya olan isteğini gösteriyor. Ve birden çok gözümüze sokarak film bunu bir motif haline getiriyor.

Ki-Woo aynı zaman da fark ettiyseniz arkadaşı Min’e de dönüşmeye başlıyor. Marketin yanında otururlarken ilk defa bahsettiği Park ailesinin küçük kızından hoşlandığını ve büyüdüğünde ona çıkma teklifi edeceğini söyleyen Min aynı akşam “Sana güveniyorum Ki-Woo onunlayken gözüm arkada kalmaz…” gibisinden dediği laflara rağmen arkadaşı Ki-Woo tarafından kazık yiyor. Ki-Woo zor duruma düştüğünde Min’in yapacaklarını düşünüyor ve evlerinin önüne işeyen ayyaş herif geldiğinde de Min’mişçesine kalkıp adamla tartışıyor.

Filmdeki sembollerden bir diğeri de koku.  İlk önce sokak ilaçlanırken camların açık bırakılması yüzünden boğucu kokudan rahatsız olan aile daha sonrasında kendi kokuları için çok fazla laf yiyorlar. Zengin ailenin babası olan Bay Park fakir ailenin babası olan şoförünün yani Bay Kim’in kokusunu aşağılıyor.  Benzer şekilde zengin ailenin küçük deha çocuğu Da-Song fakir ailenin ebeveynlerini koklayıp ikisinin de aynı koktuğunu söyleyip kimlikleri hakkında ipucu veriyor. Ve koku konusunda en çok beni etkileyen sahnedeyse selden sonra şoförü Bay Kim ile birlikte alışverişe giden Bayan Park araba yolculuğu sırasında bir anda burnunu kapayıp camı açarak Bay Kim’i küçük duruma düşürüyor. En son ise kokuyla ilgili hatırlayacağınız o ikonik final sahnesi var. İşte bu şekilde koku da motifleşmiş oluyor.

Koku kapitalist düzenin ve tabakaların anlaşılmasını sağlayacak ciddi bir krater. Parası olan kaliteli parfüm sıkabiliyor, olmayan ise kuru sabuna kalıyor.

Araba sahnesiyle ilgili sevdiğim bir diğer nokta ise Bayan Park’ın ayaklarının koltuğun başına kadar uzanıyor oluşu. Eğer cidden etik ile ilgili bir tartışma olsaydı bu koku mevzusu ayakları yerde olurdu çünkü kendisi de kibar bir pozisyonda otururdu, ancak durum böyle değil. Parası olmayanın ahlaksızlığı ayıplanırken, parası olanın ahlaksızlığı pek de göz önüne sürülmüyor. Araba sahnesiyle ilgili bir diğer sevdiğim şey ise Bayan Park’ın geçtikleri gün evleri selden dolup taşan ve sokaklarda yatmak zorunda olan insanlar olmasına rağmen arkadaşıyla konuşurken sel hakkında “ ne güzel yağmur yağdı havadaki tüm toz iniverdi “ demesi.

Doğal afetin, D-O-Ğ-A-L; zengin ve fakir arasındaki etkisi dağlar kadar farklı oluyor. “Parasite” statü farkını ciddi bir titizlikle Bong Joon-Ho’nun estetiğiyle oluşturulmuş, statü farkını derinlemesine anlatan harika bir film.

Kapitalizmi mantıksal anlatım boyutundan çıkarıp, iliklerimize kadar hissettirebiliyor “ Parasite”. Filmin sonunda Ki-Woo bir gün çok zengin olup o büyük evi satın alıp babasını kurtaracağını söylüyor. Yani film diyor ki kapitalizm kurbanını kurtarmak için kendiniz de kapitalist olmak zorundasın. Bitmek bilmeyen bir döngü. Kimse sıfırdan doğamıyor ve hepimiz sınıfsal farklılara mahkum bırakılıyoruz. Acı gerçek.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ